23 Eylül 2009 Çarşamba

BirUmut heyeti selde vefat eden kardeşlerimizin ailelerine taziye ziyaretine gitti

22.09.2009 günü Birumut derneklerinden bir heyet sel felaketinde vefat eden kardeşlerimizin ailelerine taziye ziyaretlerini gerçekleştirdi. Ziyaretlerde acının paylaşılmasının yanı sıra ailelerin bu aşamadan sonra birlikte hareket etmelerinin önemi de paylaşıldı.

18 Eylül 2009 Cuma

Bürokrasi söz konusu olunca insan hayatı teferruat mıdır?

İstanbul’un göbeğinde, eski ve düzensiz sanayi bölgesi Davutpaşa’da bir patlama oldu, hepinizin hatırladığı gibi. Tam 23 kişi, tam 23 insan evladı öldü o patlamada.
Böyle büyük her felakette olduğu gibi, felaket sonrası medya aracılığıyla sorumlu arandı. O işyerlerine ruhsat verenler, işyerlerinin ruhsatsız çalıştığını bile bile bu duruma göz yumanlar, yani birtakım kamu görevlileriydi sorumlular.
Savcılık, 23 ölümle ilgili olarak soruşturma başlattı, ölümlerde doğrudan veya dolaylı davranışlarıyla sorumlu olanları mahkemeye çıkartmak istedi. Ama İstanbul Valiliği savcıya istediği soruşturma izinlerini vermedi.
Savcı bu izin vermeme işlemini İdari Mahkeme’ye götürmek, valiliğin işlemini iptal ettirmek istedi. Ama trajik bir şey yaşandı, bürokrasi savcılığın İdare Mahkemesi’ne başvurusunu zamanında mahkemeye ulaştıramadı, yani o bürokratlar soruşturulamadı.
***
İstanbul’da bu kez sel felaketi yaşandı. 30’dan fazla insan evladı da bu felaket sırasında öldü.
Evet olan adı üstünde bir ‘felaket’ti ama ölümlerin meydana gelmesinde insan faktörü de rol oynamıştı.
Bu kez de senaryo değişmedi. Yeniden Radikal dahil medya aracılığıyla sorumlu aranmaya başlandı. Sorumlular da kolayca bulundu: İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İSKİ başta olmak üzere ona bağlı kuruluşlar ile İstanbul Valiliği.
Derken kurumların felakette kendi sorumluluklarını az gösterme, suçu öteki kurumlara atma çabaları başladı.
İstanbul Belediyesi ile CHP arasındaki polemiği hep birlikte ibretle izledik.
Dün Radikal’in manşetinde günlerdir olduğu gibi aynı konu vardı: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ve onun bağlı kuruluşu olan İSKİ’nin bu felakette oynadığı veya oynamadığı rol.
Hemen itiraf edeyim, bu haberlerin bu şekilde yayımlanmasına karar veren benim ama dün itibarıyla bu yaptığımdan da pişmanım. Gazete mutlaka sorgulayıcı olur, böylesi büyük bir felakette, hele hele 30’dan fazla insanın öldüğü bir felakette sorgulayıcılık kamu yararına yayıncılığın da gereğidir. Ama gazete yargılayıcı olamaz, olmamalıdır. Biz, maalesef benim de katkılarımla, bu sınırı aştık, sorgulayıcı olmayı aşıp yargılayıcı olduk.
***
Dün İSKİ’den aldığım bir açıklamayı önce size sunmak istiyorum, sonra bu konuda söyleyeceklerim olacak:
“Kamuoyunca bilinmektedir ki; kurumumuz bir kamu tüzel kişiliğidir ve görevleri kanunla belirlenmiştir. Kurumumuzun görevleri arasında dere ıslah yetkisi bulunmamaktadır. Kurumumuzun dereler üzerinde kanunen bir sorumluluğu da bulunmamaktadır. Kurumumuz derelerde yapmış olduğu temizlik çalışmasını kamu yararı için yapmaktadır. Tüm bu hususlar gazetenize bildirilmiş ve yayımlanmışken, yorum yapılarak ‘Temizlik çalışmasının sonbaharda ya da öncesinde yapılması gerekirdi, bu yapılmadığı için dere güzergahında 5 adet bent oluştu, sel de bu nedenle şiddetli oldu’ ifadesini ulusal bir gazetenin sayfalarına taşıyabilmeyi ve kamuoyuna sunmayı anlayabilmek mümkün değildir. Zira onlarca tonluk iş makinelerini ve TIR’ları sürükleyen, asfaltları yerinden söken, duvarları yıkan bir sel felaketini hebarde yer alan gerekçelere dayandırmak ve kurumumuzu felaketin sorumlusu ilan etmek anlaşılabilir değildir.
Muhabirinizin adeta ‘bilirkişi’liğe soyunarak derede temizlik yapılması gereken tarihi bildirmesinin, derede biriken malzemelerin 5 adet bent oluşturduğu ve bu bentlerin selin şiddetini artırdığı iddialarının habercilik açısından sorgulanması gerekmektedir. Yaşanan sel felaketine ilişkin bilimsel raporlar henüz kamuoyuna sunulmamışken, var olduğu iddia edilen bentlerin bu felaketin sorumlusu olduğunu ilan etmek bilimsellikten tamamen uzak, kamuoyunu yanıltan bir ifadedir.”
***
İSKİ’yi okudunuz. Yargılayıcı olmamaya ama sorgulayıcı olmaya çalışıyorum.
Madem görevi değildi, neden İSKİ ve İBB dereleri temizledi, ıslah etti, dere ıslahı inşaatında bir küçük kız inşaat sahasında dereye düşüp öldü diye müteahhit cezalandırdı? Bu gazetede oturduğum yerden İSKİ’nin dere ıslahında kullandığı büyük beton menfezleri üreten şantiyesini görüyorum, kapısında kocaman İSKİ yazıyor.
Yarın bu ıslah edilen dere İSKİ’nin menfezlerine sığmaz da taşarsa, önüne kattığı her şeyi de tarumar ederse İSKİ yine ‘Ben kanunen sorumlu değilim’ mi diyecektir?
Taşkını onca ölüme sebep olan Ayamama’nın ıslahını 90’lı yıllardan beri kim neden yapmaktadır?
‘Otoyollar yapılırken inşa edilen menfezler küçük geldiği için...’ deniyor. O yollardaki kavşak çalışmalarını uzunca bir süreden beri kim yapıyor? O taşma noktalarındaki menfezleri kim elden geçirdi?
***
Korkarım 30’u aşkın İstanbullunun ölümü de, aynen Davutpaşa’daki 23 İstanbullunun ölümüne benzeyecek. Bu insanlar bir nevi ‘kader kurbanı’ olacaklar. Hatta oldular bile!

İsmet BERKAN
Radikal 17/09/2009

Radikal'den / Adalet 3 kilometreyi aşamadı

Adalet 3 kilometreyi aşamadı

Davutpaşa soruşturmasında savcının 10 Şubat'ta yazdığı yazı 3 kilometre mesafedeki mahkemeye 2 Mart'ta gidince 'süre' aşıldı, üç 'zanlı' kurtuldu



Davutpaşa’da 23 kişinin öldüğü patlamayla ilgili soruşturmada adalet ‘hızını’ bir kez daha gösterdi! Bakırköy Cumhuriyet Savcısı, patlamanın sorumluları olarak belirlediği kişilerden üç kamu görevlisinin yargılanmasını istedi. İstanbul Valiliği’nden 10 Şubat 2009’da ‘soruşturmaya izin verilmedi’ yazısı geldi. Savcı ertesi gün itiraz etti. Ancak 11 Şubat’ta gönderilen itiraz yazısı, Bölge İdare Mahkemesi’ne 2 Mart 2009’da ulaştı. Oysa Bakırköy Adliyesi ile Bölge İdare Mahkemesi arasında sadece 3 kilometre yol var. Metro ya da otobüsle gidilirse sadece iki durak geçiliyor ve bu yolculuk en fazla beş dakika sürüyor. Maliyeti 1.5 lira. Otomobille yine trafiğe göre en fazla 5 -10 dakika zaman alıyor. Taksi ise en fazla 7- 0 lira yazıyor.
23 can gitti, bir dava açılamadı
Davutpaşa, geçen yıl 31 Ocak saat 09.30’da büyük bir patlamayla sarsıldı. Emek İş Merkezi’ne sanki bomba atılmıştı. 23 kişi öldü, 120 kişi yaralandı. Patlama, Selçuk Başlar’a ait patlayıcı madde üretim ve depolama atölyesinde meydana gelmişti. Patlamadan sonra taş sütunlar, makine parçaları ve insan bedenleri etrafa saçıldı. Patlama yaşanan yerin ruhsatının olmadığı ortaya çıktı. Yani sanayi sitesinde onlarca insanın çalıştığı yerdeki atölyede yanıcı maddeler tamamen denetimsizdi.
Bundan sonra adalet arayışı başladı. Ancak beklenen dava bir türlü açılmadı. Davutpaşalılar da ‘adalet yerine gelene kadar’ her cumartesi Taksim’de eylem yapmaya karar verdi. Ancak soruşturma dosyasından gelen son haber yeni bir hayal kırıklığı yarattı.
Savcı suçluyu arıyor
Patlamayla ilgili soruşturmayı Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı yürütüyor. Soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda patlamada ölen işyeri sahibi Başlar’ın yanı sıra Zeytinburnu Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İSKİ, Boğaziçi Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (BEDAŞ) ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın da (ÇSGB) suçlu olduğu belirtildi. Ancak tüm kurumlar suçu birbirine attı. Her biri savunmasında asıl suçlunun başka bir kurum olduğunu söylüyordu. Savcı Ali Haydaroğlu; İBB’den Ruhsat Denetim Müdürlüğü’nden üç ve İSKİ’den iki olmak üzere toplamda beş; Zeytinburnu Belediyesi İmar, Ruhsat ve Zabıta müdürlüklerinden altı; BEDAŞ Esenler İşletme Bakım Müdürülğü’nden de altı kişiyi sorumlu olarak tespit etti.
İstanbul Valiliği ve Zeytinburnu Kaymakamlığı, geçen ocak ayında, soruşturma izni vermediğini belirtti. Savcı Haydaroğlu da kararın iptali için İdare Mahkemesi’ne gitti. Mahkeme, Zeytinburnu Kaymakamlığı’nın kararını bozup soruşturma izni verdi.
Öte yandan savcılık İBB’den üç kamu çalışanı için de soruşturma izni istemişti. İstanbul Valiliği savcılığın bu talebini reddetti ve üç kişi hakkında ‘soruşturulamaz’ kararı verdi.
İstanbul Valiliği’nin bu kararı 10 Şubat 2009’da savcıya ulaştı. Savcı Haydaroğlu’nun bu karara itirazı için10 gün süresi vardı. Savcı hemen ertesi gün, 11 Şubat’ta valiliğin kararına karşı Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz yazısı yazdı. Bundan sonra da evrakın bilinmezlere doğru yolculuğu başladı. Evrak aradan neredeyse bir ay geçtikten sonra 2 Mart 2009’da Bölge İdare Mahkemesi’ne gitti. Mahkeme de ‘yasal itiraz süresi olan 10 gün geçtiği için’, savcının itirazı reddetti.
Böylece Davutpaşalıların adalet istemi, adaletin hızına takılmış oldu. Oysa evrakın yola çıktığı İncirli’deki Bakırköy Adliyesi ile Yenibosna’daki Bölge İdare Mahkemesi arasında sadece 3 kilometrelik bir yol var. İki bina arasında, metro ya da otobüsle gidilmek istendiğinde iki durak bulunuyor. 1.5 liraya mal olan bu yolculuk en fazla beş dakika zaman alıyor. Taksi ya da otomobille gidildiğindeyse en fazla 10 dakika sürüyor. Taksiyle gidilirse taksimetre 7 ya da 10 lira yazıyor.
Eleman az, iş çok
Savcılık da yaşanan bu durumdan şaşkın. Başından beri soruşturmayı titizlikle yürüten savcılık kaynakları, evrakı göndermek için posta yolunun kullanıldığını, ancak eleman azlığı, buna karşın işlerin fazlalığı nedeniyle binlerce evrakın biriktiğini söyledi. (aa, Radikal)

Kaynak:17/09/2009 Radikal
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetay&ArticleID=954857&Date=17.09.2009&CategoryID=97

15 Eylül 2009 Salı

Sel Mağdurlarıyla Dayanışma Sürüyor

Dün blog sayfasını açamadığımız için dünkü bilgileri giremedik...
Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nin üyeleri arasında topladığı yardımlar dernek merkezlerimiz aracılığı ile selzedelerle paylaşılmaya devam ediyor. MMO İstanbul Şubesi'ne teşekkür ediyoruz.
14.09.2009 günü Halkalı Merkez Mahallesi'nde yer alan fabrikaların arasında kalan sel mağduru bölgede acil ihtiyaç malzemesi dağıtıldı. Toplam 80 adet adreslere göre hazırlanmış koli ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. Bu arada daha önce liste yapılırken ulaşılamayan 24 ailenin kayıtları da alındı. Kolileri hazırlanıyor.

Bugün 15.09.2009 Sultançiftliği-Cebeci bölgesindeki sel mağdurları ziyaret edildi. Bölgede selgeniş bir alanda etkili olsa da 8 ailenin daha çok etkilendiği ve yardıma ihtiyaçları olduğu görüldü. Bölgede özellikle çocukların okul malzemeleri talebi daha öncelikli olarak aileler tarafından iletildi. Özürlü eşi olan bir ablamız eşi için yatak veya çekyat ihtiyacının daha acil olduğunu söyledi.
Akşam saatlerinde Ayazma-Hamamdere'de sel mağdurlarından yardım dağıtırken yaşadığımız sorunların çözümü ve ileriki süreçte yaşanması muhtemelş sorunlar için oluşturulmasını talep ettiğimiz komisyonun oluşumu için bölgedeki sel mağdurlarının dahil olduğu bir toplantı yapıldı. Toplantı sonrasında mahalle komisyonu oluştu. Hamamdere'ye yardım götürmek isteyenler artık bizim aracılığımızla ilebilecekleri gibi komisyondan da yardım talep edebilir.
Sel mağdurlarıyla dayanışma için giysi ihtiyacımız kalmadı.
Acil ihtiyaçlarımız aşağıdakilerdir.
-Kışlık ayakkabı
-Bebek bezi ve maması
-Yorgan,döşek,battaniye
-Okullar açılmadan önce okul malzemeleri
-Ev eşyası (koltuk,kanape, halı,kilim v.b mutfak eşyaları, tüp v.s)
-Potansiyel sağlık sorunları için özellikle halk sağlığı alanında gönüllü desteği
-Dernek merkezlerinde gelen eşyayı tasnifleme kolileme, tespit edilen ailelerin kayıtlarını tutma, gelen yardımın kaydını tutma gibi işlerde destek
-Eşyaları taşımak ve diğer akut ihtiyaçlar için nakit desteği ihtiyaçları sürüyor.
Bu arada sel mağdurlarıyla dayanışmak isteyen arkadaşlar bize iletebilecekleri gibi dağıtım sırasında bizimle gelebilir veya ihtiyaç sahibi ailelere bizim aracılığımızla doğrudan kendileri de götürebilir.

13 Eylül 2009 Pazar

Bir Umut Heyeti Sel Felaketi Yaşayan Bölgelerde İnceleme Yaptı

Birumut heyeti bugün selin İstanbul'da yaptığı tahribatı yerinde görmek, mağdurların bugüne kadar görüşemedikleriyle görüşmek üzere sel bölgelerinde bir inceleme gezisi yaptı. Silivri kent merkezinde başlayan gezi, Ziya Gökalp Mahallesi Hamamdere mevkii'nde bitti.
Silivri kent merkezinde evlerde çamur boşaltma faaliyetleri sürüyor. Özellikle kentin E-5 kuzeyindeki gelişme alanını ve devamındaki dere yatağının kıyısındaki bölgeyi etkileyen selin izleri sokaklarda, duvarlarda hala daha görülebiliyor. Silivri'den sonra Selimpaşa'ya giden bir umut heyeti mağdurlarla görüşme gerçekleştirdi. Silivri'de diğer bölgelerde olduğu kadar acil yardım ihtiyacının olmadığı, bununda daha çok selin etkilediği insanların sosyo-ekonomik durumundan kaynaklandığı tespit edildi. Bölgede 10 aile için acil eşya yardımına ihtiyaç olduğu tespit edildi. Diğer ailelerin giysi, battaniye v.b sorunları çok yaşamadığı, ancak evlerindeki "Birumut'un" doğrudan çözemeyeceği sorunların da sürdüğü gözlendi. İleriki süreçte mağduriyetlerinin giderilmesi için hukuk dayanışmasını sürdürmek üzere konuşuldu ve bölgeden ayrılındı. Ardından Çatalca'ya geçen Birumut heyeti selden en çok etkilenmiş olan Çakıl, Gökçeali Köyleri ve Çatalca İlçe merkezini ziyaret etti. Çatalca'da sınırlı sayıda konut alanının yanı sıra en yoğun tahribatın tarım alanlarında olduğu, konutları zarar görenlerin acil ihtiyaçlarının da karşılandığı görüldü. Heyetimiz Çatalca'nın ardından Esenyurt ve Başakşehir ilçelerini ziyaret etti.
Sel bölgelerinde gezi yapılırken aynıu zamanda Birumutçular İkitelli-Atatürk Mahallesi ve Halkalı -Gümrük bölgelerinde acil yardım malzemelerini dağıtmayı sürdürdüler.
Acil yardım malzemesi olarak acil giyecek ihtiyacı azalırken
-Kışlık ayakkabı
-Bebek bezi ve maması
-Yorgan,döşek,battaniye
-Okullar açılmadan önce okul malzemeleri
-Ev eşyası (koltuk,kanape, halı,kilim v.b mutfak eşyaları, tüp v.s)
-Potansiyel sağlık sorunları için özellikle halk sağlığı alanında gönüllü desteği
-Eşyaları taşımak ve diğer akut ihtiyaçlar için nakit desteği ihtiyaçları sürüyor.


Çatalca'dan sele neden olan sebeplerden küçük bir görüntü. Sel sularının "ıslah edilmiş !" dere yatağından akmasını beklemişler..

Selimpaşa'dan selin etkileri ve sel mağdurlarıyla görüşme...

Silivri Kent Merkezinden Selin Kalıntıları

12 Eylül 2009 Cumartesi

Selzedelerle Dayanışma Sürüyor

Selzedelerle dayanışma çalışması kapsamında bugün Ayazma'da 38, Esenyurt'ta ailenin acil giysi, yatak v.b ihityaçları karşılandı. İkitelli Atatürk Mahallesi'ndeki 28 ailenin paketleri hazırlandı, yarın ihtiyaç sahiplerine teslim edilecek. Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nin üyeleri içerisinde topladığı yardımları da yönlendirdiği dayanışma malzemeleri dernek merkezlerinde toplanmaya devam ediyor
Dayanışmaya duyarlı dostlarımızca çevrelerinden toplanan eşyalar alınıyor. Eşyalar dernek merkezlerine taşınıyor. Eşyalar dernek merkezlerinde daha önce hazırlanmış olan ihtiyaç listelerine göre tasnif ediliyor.

11 Eylül 2009 Cuma

sel mağdurlarıyla hukuksal dayanışma

Sel Mağdurlarının Acilen Hukuki Süreçler Bakımından Dikkat Etmesi Gereken Hususlar…Tarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir.
Sel baskını sonrasında İstanbul ve Trakya’nın pek çok yerlerinde ciddi can ve mal kayıpları meydana geldi. Zararların giderimi ve hukuksal hakların korunması için ilk elde yapılması gerekenler aşağıda kısaca açıklanmıştır:

1- Öncelikle, zararı ileride daha kolay ispatlamak için suları temizlemeden önce olay yerinin çok sayıda fotoğrafını çekin.

2- Belediyelerden ve Bayındırlık Müdürlüklerinden gelen Hasar Tespit Komisyonlarına yaşanılan hasarın tümünü eksiksiz bir biçimde rapor ettirmek selzedenin önemle üstünde durması gereken noktadır. ( Şayet itfaiye müdahalesi varsa; İtfaiye’ye vinizin/dükkanınızın/aracınızın zarar gördüğüne dair rapor tutturun. Normalde itfaiye, müdahale ettiği her olayla ilgili tutanak tutmak zorundadır ve bu tutanak ilk elden delil niteliğindedir.) Şayet bu durum sizi tespit bakımından tatmin etmiyorsa Sulh Hukuk Mahkemesine başvurmanız gerekir.

3- Belediye/Valilik tarafından kurulacak tespit komisyonu tarafından yapılacak hasar tespit çalışmalarında zararınızın mutlaka rapora ayrıntılı olarak geçmesini sağlayın. Selde sürüklenerek kaybolan eşyalarınızın listesini ve tahmini değerlerini de yapılacak tüm tespitlerde dosyaya sunun. İlk anda çektiğiniz fotoğrafların da birer örneklerini yine dosyaya sunmanız gerekmektedir.

4- Evden çıkarttığınız eşyalarınızın durumunu, kullanılmaz durumda olup olmadığını mutlaka rapora geçirtin. Sel durumunda mutfak malzemeleri dahil tüm eşyalar (kimyasal maddeler de karıştığından) temizlenerek kullanılamayacak hale gelmektedir. Bu nedenle eşyalarınızın kullanılamaz hale geldiğini tutanağa geçirtin. Tutanakta eksiklik olduğunu düşünüyorsanız tutanağı imzalarken “Eksik inceleme yapılmıştır” diyerek imzalayın.

7- Size yapılacak maddi ödemeler ve teslimlerde sadece teslim aldığınız bilgisi yer almasına dikkat edin.

Hasar tespit çalışmaları tamamlandıktan sonra, bizzat kuracağımız bürolara başvurarak devamında yapılacak işlemlere dair bilgi alabilirsiniz.

10 Eylül 2009 Perşembe

selzedelerle dayanışma çalışmalarımız sürüyor

Bugün Minübüste kapalı kalarak boğulan 7 emekçi kardeşimizden dördünün, Ayazmada evinin civarında hayvanlarını toplamaya çalışırken sele kapılan kardeşimizin ve sel başladıktan sonra evinden işyerine bodrumdaki araçları çıkarmak için işverenince çağrılan ve bodrumda boğulan emekçi kardeşimizin Sefaköy inönü Mahallesi, Ayazma ve Kanarya da ailelerini ziyaret ettik ve cenaze törenlerine katıldık.
Kartal Birumutta toplanmış eşyaları birumut gönüllüleri Esenyurt Devlet Hastanesinin arkasında selden zarar görmüş 200 ailenin bulunduğu mahalleye ulaştırdı. Mahallede bulunan diğer gönüllülerke beraber faaliyetleri sürmekte.
Taksim Birumutta toplanan eşyalar tasnif edilerek, Şirinevler Birumuta nakledildi.
Şirinevler Birumuttaki gönüllüler, daha önce giderek tespit ettikleri selden etkilenmiş Ayazmada 40 aile ve İkitelli de ki 40 aile ye eşya yardımını ulaştırdılar.
Ayazma da çadır kuruldu. Yemek ve oturmak için. Evleri zarar görenler akrabalarında kalmakta şimdilik. Çadır daha çok gündüz oturma, yemek yeme, çay içme alanı olarak işlev görmekte.
İhtiyaçlar ve yapılacak işler:
1- Hasar tespitlerinin yetkililer tarafından ayrıntıyla yapılmasının sağlanması ve hasar bilgilerini selzedelerin beyan etmesini sağlamak sonraki hak- hukuk süreçleri bakımından önemli.
2- Şantiye çadırı ihtiyacımız devam etmekte. (Birden fazla..)
3- Giyecek- yiyecek v.d. ihtiyaç konusunda aşağıdaki telefonlardan ayrıntılı bilgi almak mümkündür.
4- Tespit edebildiğimiz yerler, Ayazma-40 aile, ikitelli Atatürk Mahallesi- 40 aile, Mahbutbey Sanayi Mahallesi tespit çalışması yapılacak, Esenyurt Devlet Hastahanesi mevki-200 aile biçimindedir.
5- silivri-Selimpaşa-çatalca-Saray bölgeleriyle haberleşmeye çalışıyoruz. Pazar gününe çeşitli talepleride dikkate alarak bir heyetimiz bölgeye gidecektir.
Özgür:0536.338.40.76
Başaran:0537.932.42.06
Utkan:0535.213.58.03
Taksim birumut:0212.245 09 02 Kartal Birumut : 0216.488.02.04 Şirinevler :0212.652.95.00

9 Eylül 2009 Çarşamba

Sel felaketinden etkilenen mağdurlarla dayanışmamız sürüyor..

8-Eylül de Silivri, Çatalca, Saray ilçeleri ve köylerinde, 9-Eylül de İkitelli- Halkalı-sefaköy- Esenyurt ta felakete dönüşen sel mağdurlarıyla dayanışma çalışmalarımız sürmekte.Yağışlarla birlikte benzer felaket haberlerini duymaya devam edeceğiz gibi görünmekte.
Yapılan çalışmalar ve ihtiyaçlara dair son durum;
* Ayazmada yemek organizasyonu için çadır kuruldu.
* Çadır ihtiyacı için haberler gelmeye devam etmekte.Özellikle büyük şantiye çadırları hibe alabileceğimiz inşaat firmaları ve çadır imalatçıları ilişkilerine ihtiyaç var.
* Selin evlerindeki eşyaları kullanılamaz hale getirdiği insanlar için giyim eşyası ve ev eşyası ihtiyaçları devam etmekte.
* Resmi kurumlar hasar tespiti ve çeşitli acil ihtiyaçlar konusunda çalışma sürdürmekteler. Mağdurlar, hayatını kaybedenlerin yakınlarıyla ilişki kurmamıza yarayabilecek bilgilere acilen ihtiyaç var.
* Bölgeye dönük 'hak-hukuk' meseleleri için heyet oluşturarak dayanışmada bulunma çalışmalarımız devam edecek.
Hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı dilerken, 1 günlük yağmurun felakete dönüşmesine neden olanların yakalarında olacak ellerimiz.Dayanışmamızı da, adalet mücadelesini de her düzeyde sürdüreceğiz.